top of page

LOFT CAZ: BUGÜNE VURAN PASİFİK DALGALARI NAOYA MATSUOKA VE HIROSHI NAGAI DÜNYASINDA YENİ YOLCULUK

Loft Caz'ın zamansız yazılarını keşfedin; eski sayılarından seçkilerle sizlerleyiz. Göz atmayı unutmayın!


Yazar: Eray Düzgünsoy

HIROSHI NAGAI
HIROSHI NAGAI

LOFT CAZ: BUGÜNE VURAN PASİFİK DALGALARI

NAOYA MATSUOKA VE HIROSHI NAGAI DÜNYASINDA YENİ YOLCULUK


Temiz ve boş havuzlar... Hafif bir pasifik esintisiyle kıyıya vuran okyanus dalgaları. Uzun sahiller önünde ilerleyen üstü açık bir Cadillac... Masmavi gökyüzü altında çiçekli bahçeler içinde bir şezlong altında iki iskemle, bir masa, temiz masa örtüleri üzerinde yudumlanmayı bekleyen şampanyalar... Yaz sıcağının en ferahlatıcı görüntüleri ve rahatlık. Bahsettiğim manzaralar son dönemlerde kendi özgün stiliyle bu detayları ölümsüzleştiren ve izleyeni adeta içine çekip başka bir huzurun varlığına ikna eden sanatçı Hiroshi Nagai’nin çalışmalarına ait.


Konuya Nagai gibi önemli bir isimle başlamamın bir diğer sebebi ise bütün çalışmalarında duyulan sesler ve bu sesleri kendi müzik dünyasında başından beri hayal ederek üretmiş bir müzisyenin ses mizanpajına biraz da görsel açıdan yaklaşmak

olabilir.


Naoya Matsuoka - Fiesta Fiesta
Naoya Matsuoka - Fiesta Fiesta

1937 doğumlu japon besteci ve aranjör Naoya Matsuoka ilk albümü “Fiesta Fiesta” yı 1979 yılında yayınladı. Latin Jazz ve Fusion meraklıları için bugün standart ve hatta basit sayılabilecek bu albüm, seksenlere hazırlanan ve ekonomisini kuvvetlendiren Japonya için pasifik dünyasında yeni ve güneşli günler vaad eden ve bunu bir başkasının diliyle oluşturarak sunan ilk albümlerdendi. Grubu Wesing ile beraber Warner etiketiyle seksenler boyunca yayınladığı pek çok Latin Caz etkileşimli albümlerinde her zaman dansın hissedildiği sekanslara yer verdi.


Konumuz direkt olarak Naoya Matsuoka müziği değil aslında. Onun müziğindeki fantazyanın bugün hipsterlarına bıraktığı miras...Bugün mekan tasarımlarından, yeni nesil dj-plak koleksiyoneri genç kuşağın takibinde olan seslere, stilistikten retro tüm dokunuşlara kadar uzanan arayışlarda uzak doğunun seksenler kurgusunda önemli bir yer alan Ryukyu adaları ve ana kara hattında yapılan müzikal gezintiler yeni nesil dinleyicilerin ilgisini bir hayli çekmiş durumda. O zaman daha on yıl öncesine kadar ve hatta bügün bile “Muzak” olarak tanımlanabilecek bir latin caz soundunu bugün bizlere dinleten nedir? Elektronik davul eşliğinde çok kolay anlaşılabilir caz akorları neredeyse suya sabna dokunmayan referans tınıları neden bugün özel bir dinlemeyle yeni bir yere koyuyoruz.


HIROSHI NAGAI
HIROSHI NAGAI

Toplumsal Bunalımın Getirdiği Özlem


Her güne yeni toplantılar, yeni projeler, yeni buluşmalar ve gün sonu şehir insanının tükenmiş ruh halinin yanı sıra, pandemi gibi konular da artık hayatımızda. Paylaşım alanlarımız mekanlarının ikibinlerin başarında şekillenen sıkıcı, loş ve depresif dünyaları bugünlerde artık yerlerini tekrardan teras, bahçe, sahil buluşmaları gibi nispeten biraz daha ferahlatıcı alanlara bırakıyor. Bunun pek mümkün olamayacağı Orta ve Kuzey Avrupa gibi coğrafyalarda ise mekanlar yeni cozy simülasyonlara çoktan girişti bile. Mekan içi palmiyeleri, freahlatıcı kokteyller sanki kendinizi bir nebze olsun günlük koşuşturmadan uzaklaştıran yeni uzaylara dönüştürüyor. Fakat yine de en önemlisi ses... Bir ses hepsinden daha işlevsel olarak sizleri hemen ışınlanmak istediğiniz tatil yöresine ve hatta yaşayamayacağınız dönemlerin gerçekliğine bırakabiliyor. İşte bu arzulanan dünyanın bir elementi olarak bir plaktan Naoya Matsuoka’yı dinlemek bugün içinde bulunduğumuz mekanların yaratmak istediği kurguda önemli bir katalizör görevi üstlenebiliyor.


Seksenlerin ortalarına geldiğimizde Naoya Matsuoka’nın albümlerinde tam da bu bahsettiğimiz ses dünyasının görsel açıdan da müthiş bir destekleyicisi olacak olan Hiroshi Nagai’nin çalışmaları plak kapaklarını önemli ölçüde tamamlıyor.

Sanatçının işlerinde her zaman karşımıza çıkan huzur-dinginlik unsurlarının etkisinde bol güneşli espaslar bize albümü dinlemeden duyurabilecek doygunlukta. Mekanlarda neredeyse hiç insan kullanmaması ise bizleri direkt alanın sesiyle buluşturuyor. Burada denizin rüzgarın uzaklaşan bir otomobilin sesini duyabilir ve üzerinde Naoya Matsuoka’yı dinleyebilirsiniz.


Latin Caz’ın bu yıllarda dünya çapındaki etkisiyle birlikte kendine farklı bir perspektif çizen Naoya Matsuoka bizleri iş çıkışı bir “rooftop party” ortamında sürprizsiz ama eğlenceli bir tatil planına sürüklüyor. Görünüşe göre pek çok yeni dinleycinin böyle bir dünyaya olan özlemi artarak devam edecek.

bottom of page